10 Ağustos 2011 Çarşamba

Mektuplar...

       Ondan mektuplar geliyor,yanındaki kadından ise Ondan uzak durmam için tehtid mesajları..

      Bense yalnızca kendime yazıyorum,eskisi gibi buruşturup atılacak notlar... "ya gömleğinin cebinde kalırsa o kadın bulursa..."

      " Güzel kalan yaralar vardır. Sen de benim artık ancak izi belli olan zaman zaman yanlış dokunuş ya da mevsimsiz bir yağmurla sızlayan ama hep güzel kalan yaramsın. "
Ne benzetme ama!" Ne zamandır onla birlikte yaşamaya çalışıyorum,bunu öğrenmeye. Senin imgen,yaşam da değil de,kimi şiirlerde bulabildiğim bir boyut veriyor bana.Ne kadar uzaktasın,yanındaki kadını tanıyorum,katmanları aşmak istemeyen biri olduğunu biliyorum,böylesi daha iyi değil mi ? İnsan birinin içine girmeye,bu bilinmez yolculuğa çıkmaya kalkıştı mı o sonsuz girdaptan kurtulamıyor.Tekrar tekrar okuyorum yazdıklarını hala bir sevgi kanıtı,küçük bir kırıntı beklediğim için mi ? "Belki bi satırın,şu sözcüğün ardına gizlenmiştir." Hala beni sevdiğini bilmek için mi ? Çünkü senin varolduğunu bildiğim günler,telefonun çaldığı sabahlar,yanımda taşıdığım bir mektup,yakama taktığım bir iğne,gögüsüme kazınmış bir işaret gibi benle birlikte,istesem de istemesem de. Şimdi o salt aittlik duygusundan yüreğinin dibinde birşeyler,bu dünya da yaşaması imkansız bile olsa zaman zaman yeniden kuytulara atılmak için küllerin arasından yeniden doğacak birşeyler kaldı mı ? Yoksa gerçektensonsuza dek mekanın bir yerinde kendi başına yaşayacağına inandığım birşey "metafizik bir aitlik bir duygu,bir koku" tümüyle seni bırakıp gitti mi? Bunu, ölümcül bir sorunun cevabını öğremek istiyorum ...  "


        Bu mektubu da yırtıp attım. İçinde daha güzel daha acı bir sürü cümle vardı herhalde, onları yeniden hatırlamamak için attım ama sözcükler silinip gitmiyor,ne zamandır aynanın karşısında yüzümü temizlerken, giysilerimi çıkarırken nasıl olup da böyle kocaman bir kadına benzediğime şaşıyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder