30 Ocak 2012 Pazartesi

Aşk..

Aşk....

dudaklarından zehiri kana kana içmekti..


....


Git artık burdan ,
Burdan uzaklaş,
Bir daha bana uğrama,
Yaklaşma, Hakkın yok buna !


..Sevgilim..

29 Ocak 2012 Pazar

Öyle bir gittin ki...



Öyle bir gittin ki yerinde yeller esti
Öyle bir gittin ki gelmez olaydın
Öyle bir sevdim ki başımda yeller esti
Öyle bir sevdim ki sevmez olaydın
Düşümdüm bütün gece
Bu aşktan yorulmuşum
Yapayalnız oluşum kader değil
Bu aşkın intibası kaybetmenin cezası
Yalnızlığın sefası sürülmüyor

Öyle bir güldün ki gülmek zorunda kaldım
Öyle bir güldün ki gülmez olaydın
Öyle bir gördüm ki seni ben serap sandım
Öyle bir gördüm ki görmez olaydım

öyle işte...



*Sırf bir güne daha sensiz uyanmamak için, geceleri uyumuyorum sevgilim.*


Eğer gidersen
Sarılmak yok, koklamak yok, özlemek yok, bağlanmak yok, günaydın meleğim yok, tatlı rüyalar ömrüm yok, tartışma yok, barışma yok, yüzümde aptalca bir gülümseme yok, affetmek yok, sevmek yok, beklemek yok, merak etmek yok, bitmesinden korkmak yok, düşünmek yok, hayal kurmak yok, mesajlaşarak uyuya kalmak bile yok…
Yalnızlık var.


Gitmezsin dedi.
Doğru gidemem Çünkü salağım ben o kadar çok bağlandım ki ölmeden gidemem. Ama o gider hiç sevilmemiş gibi hiç korkmadan tek göz yaşı dökmeden gider çünkü o bağlanmadı hiç bir zaman gerçekten sevmedi o gideeer. Bende öyle mal gibi bakarım..


                                                 







E.A <3






Şimdi !



Şimdi koşa koşa sana gelip boynuna atlar sımsıkı sarılırdım sonra beni yalnız bıraktığın için karnına bi yumruk atardım..

                                                                         "Vedahaçokseverdim!"

5 Ocak 2012 Perşembe

kara kış...


Kara kışın ortası ...
Ayrılığın soğukluğu tüm şehri sarmıştı. Edilen vedaların ayazıydı. Rüzgar bile esmeyen o gece de sahte umutlarla geldi yanıma. O ürkek , korkak adam ayrılığın ölüm olduğunu söyleyen o adam bi vedanın hazırlığını yapıyordu sinsice...

Bilmiyordum..
O sevdiğim yeşil gözlerin veda etmek için geldiğini...

.....
 
Bu gece daha sıkı sarıl bana, bırak kokun sinsim üstüme ,gidişine alışamam kokun teselli etsin..

Gözyaşlarım içime aksın ,bırak doya doya kollarında hıçkırayım. Sen saçlarımı kokla ben gögüsünde sana sarılarak uyuyaym.. ,sabah hiç olmasın ve sen gitme.. Vedalar edilmesin 1 kezz.. 1 kez de aşkta ayrılık anlamını yitirsin,yok olsun...


”Elleri saçlarımda dolaşırken “özledim” dedi.. Özledim”
“Seni özlemek canımı acıtıyor ufaklık , Ellerine dokunduğumda avuçlarım yanıyor,adını söylediğimde yüreğim,özlemek öldürüyor beni.... Yoruldum ben ufaklık çok yoruldum, seni sevmekten yoruldum,bigün gideceğini bilmekten yoruldum..”

Bi adamın sözleriydi bunlar son sözleri...
Özlemek öldürür mü insanı ? O öldü..
Katil ben miyim bu aşkta ? Adımın laneti mi yoksa benim lanetim mi bu ? Hiç bilemedim cevapları... Kimselere de soramadım...

...Bi soğuk kış gecesinde,avuçlarımda onun kokusu bi başıma...

düşlerimdeki adam...


Bir adam var düşlerimde.

Hep bu saatlerde, ay tüm hırçınlığını sergilediği,rüzgarın yapraklarla yağmurlarla dansı başladığı an’da sessizce geliyor yatağıma..

Bazen üşüyorum o da sarılıyor,sanki üşüdüğü hisseder gibi.. Sarılma diyemiyorum yada sen kimsin? Neden Dokunuyorsun bana .. Sadece üşüyorum ve o bana sarılıyor sıkıca sanki hiç kimse öyle sarılmamıştı... Hoşuma  gidiyor bazen,sıcaklığını hissediyorum ve buna huzur kadar iyi geliyor.... Gözlerimin üstünde sanki filler var,öylesine yorgunum ki tüm dünya,gerçeklik kaybolmak üzere.. Ama direniyorum ! Direniyorum çünkü o adam bana masal anlatıyor . Söylediklerinin bir kelimesini bile anlamıyorum , zaten ne anlattığı umurumda da değil ben sadece onun sessine odaklıyım.. Yumuşak,yorgun,boğuk sessine...

Parmakları avuçlarımın arasından süzülerek parmaklarıma kenetleniyor,yüzümde şaşkın bir gülümseme ve utanç... bi yerde müzik çalıyor. Bi adam Aşka ,ateşlerde yanmaya davet ediyor. Kadın Daha da fazlasını istiyor aşkı bilircesine.. bütün gece aynı şarkı ve adamla kadının boğuk sessini duyuyorum...

....
   
Aslında herkes uyuyor, aslında hiçbir yerde müzik çalmıyor ve o adamla kadın hiç var olmadı.. Sadece yanımdaki adam bana bir şeyler anlatıyor ve ben ona ne söylediğini anlamadığım halde sebepsiz aşık oluyorum...



Sabah oluyor. Uyanıyorum,Yatak boş, gitmiş.! O aptalca endişeyle doğrulup etrafa bakıyorum,,, sonra,, sonra “o hiç gelmedi ki ! O hiç gerçek olmadı ki” diyorum.. Geriye doğru bırakıyorum kendimi, bazen kafam duvara çarpıyor lanet ediyorum hissettiğim acı ya ve o sabahın gerçekliğine... Sağa sola dönüp yatağın dibine kadar girmek yorganı tepeme kadar çekmek istiyorum. O sabahlarda sonsuza kadar uyuyup uyanmamak geliyor içimden ki aslında o sabahlar da uyandığım zamanlar bunu bütün hücrelerim istiyor...Uyku tutmuyor, içimde bir burukluk geceyi bekliyorum, yine gelmesini ve bana bir şeyler anlatmasını sessini duymayı bekliyorum..



Her gün sonunda o adam yatağıma geliyor ve ben er gece sabaha kadar onu dinliyorum ne söylediğini anlamadan ve ben o adama her gece yeniden aşık oluyorum ..

Bir sabah uyandığımda yanımda olmasını umut ederek....

İmza:pofi kalp kalp öpücük (: