28 Şubat 2011 Pazartesi

Remember Me [ Beni Unutma..]

      Dün evrene yolladığım sinyaller sonucu bugün'nün güzel olması gerekiyordu..

Uyndığımda sancıdan ölücektim... Sanırım artık doktora gitme zaamanıı...Bütün gün aptal gibi dolandım ve sonunda film izlemeye karar verdim.. Bi kaç film seçtim ve filmi izleyenlerin yorumlarını okumaya başladım..
    Ve yorumlardan birindee...

   "Seni seviyorum , Seni özlüyorum  ve Seni affediyorum.., Bu üçlüyü ard arda söyleyecek kadar cesur degilim,işin aslı sevgimizi asla hafife almamak ve sevdamıza hep ama hep 1.planda şans vermek,inanın bence hayatın gerçeği bu SEVGİMİZ..."





    Okuyunca izlemem gereken filmin bu olduğunu düşündüm... Açıkcası çok sürükleyici bi film değildi yer yer sıkıldım da ama filmin konusu.. ve özellikle de filmin sonu beni çok etkiledi...Herkes birşeyleri affederek, değiştirerek hayatına devam etti...

Ve fark ettim ki ben kendimi affetmeye hâla hazır değilim...

    Zor olan bi hayatı kendim için daha da zorlaştırmaktan başka birşey yapmıyorum ve bunu bildiğim halde inatla kendimi cezalandırmam ... Evet kesinlikle akıllı işi değil... Zaten yaşadıklarıma bakarsam şuan burada olmam bile bi mucize... Yani ya mezar da ya da bi deli hastanesinde olmam gerekiyordu... Gerçi yakın zamanda sonum orası ama neyse...




Bugünün Özeti:  Evrenle aramda bi iletişim bozukluğu olduğu kesin.. Bana bugün, gününün ilk saatlerinde mutluluğu gösterip, ilerleyen saatlerde gözyaşlarımda boğulamamı sağladı.. Bu da gül sen güll ben senin nasıl olsa birazdan a..s... demesi sanırım... 

Teşekkürler sana evren ..! Bugün de günün galibi sensin ama bigün bana yenileceksin .!
İşte o gün için bugün somurtuyorum, tüm kahkahalarımı sana saklıyorum...


Aslında yazmak istediğim çok şey var fakat şuan kendimi hiç iyi hissetmiyorum o yüzden iyi geceler...





İmza: Pofi..
Kalp mucuk mucukkkk..

10 Şubat 2011 Perşembe

Sensiz yarım ve yetimim ben.

   Kendimi Tanıyamıyorum..

   Uzun zamandır yabancılaştım kendime.. Sessim, kokum,bakışlarım,ellerim farklı.. Bu ben değilim kendimi tanıyamıyorum.. Unutamıyorum vedasız gidişini... Sanki her gece yanımda, benimlesin.. saçlarıma dokunuyorsun, eskisi gibi hadi uyu artık diyorsun.. Uyuyamıyorum ki ! Yokluğun canımı acıtıyor.. 1 kez son 1 kez görmek istiyorum seni.. İMKANSIZ biliyorum ama, bari rüyalarıma gelsen orda sarılsam, o sevdiğim kokunu hissetsem.. Sana ait hiç birşey bırakmadılar bu evde, bu şehir de.. Zaten sen gittiğinden beri hiç sevemedim İstanbulu... Sanki..sanki nefes alamıyorum..Bütün şehir üstüme geliyor insanlar,duvarlar,ağaçlar.. Herşeyy .. herşeyyy canımı acıtıyor.. İçimde tarifsiz bi boşluk yokluğun,dolduramıyorum, kaçıp sığındığım bi tek sen vardın.. sende veda etmeden gittin.. Oysa söz vermiştin birlikte eminönündeki kuşlara yem atıcaktık,sonra birlikte doğum günümü tekrar kutlayacaktık....


    En çok ellerini özledim biliyormusun... Canım acıdığında, yaramazlık yaptığımda kaçıp sana sığınırdım, sende sarılır okşardın.. Geçti bak ! Ağlama hadi derdin... Geçerdi sanki...Sana hiç söylemedim geçtiğini... Çok severdim saçlarımı okşmanı,sırtımı sıvazlamanı... kucağında uyuyup kalmayı..

   Gittiğin günden beri bi tek senin eksikliğini yaşıyorum.Çünkü kimse senin gibi içten ve karşılıksız sevmiyor, Hiç kimse sinirli,huysuz hallerime katlanamıyor, hatta bencil olduğumu düşünüyorlar... En önemlisi kimsenin elleri dokunduğunda, senin ellerin gibi huzur vermiyor bana...

    Biliyorum Orada bi yerdesin ve beni uzaktan izliyorsun arada... Hatta kızıyorsundur da bana ağladığım için.. Gerçi ben seni hiç kızgın görmedim...

    Kendime kızgınım hemde çok.... gitmene izin verdiğim için , veda edemediğim için... Gitmeni hiç istemedim inan, böyle olmasını hiç istemedim.. Olmamalıydı da zaten böyle, sen gitmemeliydin Benimle kalmalıydın...Bu yalnızlık bu boşluk çok canımı acıtıyor,sığamıyorum bu koca şehire her yerde seni arıyorum.. İhtiyacım olan bi tek sen varsın yıllardır.. Her geçen yıl yokluğun daha çok canımı acıtıyor.. Zamanla geçer dedikçe daha çok yokluğunda kayboluyorum... Ve son 2 senedir herşeyi daha net hatırlıyorum.. gidişini.. vedasız gidişini...Önceden kolaydı herşey.. Gidişinden sonra kendimi kapattığım odam da günlerce ağlayarak unutmuştum herşeyi.. Şimdi herşeyi tekrar hatırlamak.. En ince ayrıntısına kadar hatırlamak... Dayanamıyorum..Ne kadar kaçmaya çalışırsam çalışıyım yokluğun tam kalbimin ortasında büyük bi boşluk...

     Aklımda intihara meyilli düşünceler.. Önce Ruhumu mu öldürmeliyim yoksa düşüncelerimi mi bilmiyorum...

Ağlıyamıyorum,sessiz çığlıklarımda kayboluyorum..

Bu sefer fazla kaptırdım kendimi dipten çıkamıyorum..



      Bu gece de gel yanıma rüyalarıma...Ellerinle dokun yine... Huzur ver bana.. Birazcıkta olsa kendimi affedebilmem için yardım et.. Bu yük çok ağır taşıyamıyorum sensiz....




 İmza pofi.. 
mutsuz mutsuz... Lanetli.

4 Şubat 2011 Cuma

Şoke eden yazı (:

      Töbeler olsun tüm aşklarıma...

  Son aşk faciasından sonra kabuğuma geri çekildim,Çünkü tam bi fiyasko oldu benim için...Zaten öyle aman sevgilim olsun, ay şu çocuk çok tatlı ayarlıyım,şununla takılıyım, geziyim falan gibi bi derdim hiç olmadı,olmaz, olmasın da bundan sonra..Hatta böyle hoşlandığım çocuk benle ilgilense bile bi şekilde ona uzak durmaya çalşıyorum. Bu tabi benim anormalliğimden sanırım ya da fazla detaycı olamamdan ya da...
   Tabi böyle diyorum ama bende zamannın da az nane yememişimdir. Mesela birisi benden hoşlanıyor diyelim, bunu belli etti, ben çaktım... Uzak dururum eğer istemiyorsam.. Baktım kaşınıyor.. Üstüne giderim çocuğun ayarlarını bozarım sonra arazi... Öyle de pis, nalet, kaşar bi huyum vardı.(Vardı diyorum çünkü yaşladım artık entrika falan hiç hiç uğraşamam) Ama vallahi bazıları hak ediyor arkadaş.. Bi'de bende başka sinir bi huy daha var.. Diyelim ki birisinden hoşlanıyorum iyi hoş güzel herşey harika... Oldu olacak aramız, mutluyum falan bekliyorum teklif gelsin diye.... Çat çocuk teklif etti ... O an bitti benim için.. Ulan hani teklifini bekliyordun şimdi noldu niye yan çiziyorsun dimi ? Yok anacım işte çocuk o teklifi yaptığı anda bütün sempatikliği gidiyor sanki, gözümde bi anda böyle balkabağı oluyor. Sanırım bu biraz bendeki güven sorunundan kaynaklanıyor... Erkeklere hiç bi zaman güvenemiyor oluşumdan..

Tabi elbette her kız gibi benimde güvendiğim erkekler, Babam ve Abim !Gerisi Tırrrt.

     Gerçi yalan olmasın 1 kez Babam ve abim dışında birisine güvenmek gibi bi hata yaptım.. O da minnoş. Tabi tam bi hayal kırıklığı oldu benim için ama akıllandım... Neyse onunla ve diğerleriyle ilgili birşey yazmıcam. Gereksiz..Hayır yok okurlar falan sonra kendileri birşey zannetcekler hiçç hiiçç gerek yok anacım. Çekemem kimseyi..!

Keşke Birisine Güvenebilseydim.. Yani Aşk dünyanın en güzel duygusu.. İnsan Dünyayı bile pembeye boyayabilecek kadar pozitif enerjiyle doluyor.. Yani ben aşık olunca öyle oluyorum.. Neyse (:

Kısacası anacım bu devirde aşk meşk tırt olay. Hani sevmek yetmez, yetmiyor, yetmedi....
 
 Vee Gelelim yazının asıl Sebebine...
Aşktan umudum yok ne yalan söyliyim ama benim de aklımda herkes gibi Hayalet bi adam var ve ona aşığım.. Birlikte olduğum insanlarsa onun çakması sadece.. Hani birgün beni bulsa ya da ben onu hiç fena olmazdı..


....
    Bir kaç gün önce...
   Çalışmaya çalışıyorum pc başında.. Böyle bi ilham gelse diye bekliyorum, tabi bahane :)) nette takılıyorum twitter,face,youtube,msn falan...Egemenciğimle konuşuyorum bi yandan da Ataman(egemennin kardşi) Twttr da saçma salak geyik yapıyoruz .d o ara bi twit attım ilham gelse de çalışsam falan diye. İşte Twittime karşılık verenler falan var Hatta birisii delikanlı elementin izotopu olmaz;homofobik kimyager atasözü. yazmış koptumm. Gülüyoruz falan böyle egemen falan sonra senoş'ma da yazdım falan neyse efendim 1-2 twit geçti aradan @sicmalayanadam: "izlediğim flimlerin birinde çocuk kızı görmeden seviyor hayatının anlamının o oldugunu söylü.. acaba gideri olurmuki..?" diye bi twit attı. Bende hani ilham twitme karşlk zannetim cvp olarak "o da bişi mi ben hiç tanımadğım bi adama aşığım :/ " dedim anem bi iki twit geçti bunun blog sayfası olduğunu öğrendim. Malum bende blog sayfamı yeni açtığımdan böyle blogu olanların yazılarını inceliyorum falan neyse efendim bende bunun blog sayfasına girdim işte 2 tane yazısını okudum güldüm falan derken bi anasyfa yaptım Anam o ne benim resimim... Töbe bismillah noluyor.. http://www.meloadam.com/?p=286 Aşık Oldum Lan.! diye de bi başlık..Tabi merakla hemen yazıyı okudum ama nasıl gülüyorum anlatamam sizlere... hemen yazıyı senoş'ma ve anıl'a yolladım.. senoş'm da çok güldü facete paylaştı yorumlaştık falan...Anıl... baya bi payladı, kızdı bana (: Neyse... Ay böyle ne yorum yapsam ne desem bilemedim hele yazıdaki.. sinemadaki gibi slow montion eşliğinde karşılaşıncaya dek görüşmek üzere balım, kısmında koptum, şaşkınlık falan daha anca yorum yapabiliyorum bu konu da...

     Yani hiç tanımadığım bi insannın böyle bi yazı yazması falan gerçekten çok hoş, çok güldüm çok eğlendim.. ama biraz da bozuldum arkadaş doğruyu söylemek gerekirse.. Ne bilim Eski aşklarıma falan sitem ettim. Ulan öküz herifler bakın çocuk hiç tanımadğı birisi için ne güzel şeyler yazmış.. Siz sözdeeeee aşıktınız bi de... kalıbınıza sizin ..... !


     Hani hep bu tarz, beni şaşırtıcak ilginç bi olayı sevdiğim insan yapsın istedim.. Kısmet hiç tanımadğım birisinden olmasınaymış napalım (:


     Daha yazıcak çok şeyim var aslında ama fazla bıdı bıdı yapıp kafa ütülemek istemiyorum. Bugün mutluyum yani öyle çok mutlu değilim ama mutluyum öyle de kalmak istiyorum.. "Mutluyum derken bile bi garip gelio artık ya" Neyse yarın abimin gelicek olmasından dolayı bi sevinç,heycan...biraz da hüzün karışımı bi duygu seli var üstümde..

Yazıma son vermeden Barış'a çok teşekkür ediyorum yazısı için (:  Çok güzel,hoş bi yazı olmuş, çok güldüm, çok eğlendim okurken ve Umarım slow montion eşliğinde aradığın kişiyle karışılaşırsın diyor yazıma son veriyorum.



İyi Geceler
İmza Pofi. (:

3 Şubat 2011 Perşembe

14 Şubat, Aşk ve Eski sevgili..

   14 Şubat'n yaklaştığı şu günlerde herkes de bi eski sevgiliye dönme durumunu görüyorum.Bu okuduğunuz bi kitabı tekrar okumak gibi ve kitabı sevmiyorsanız içiniz sıkılır..Tek derdiniz 14 şubatta yalnız olmamaksa..Böyle hatalar yapmayın evladım..!


Seviyorsanız neden ayrılıyorsunuz...?
Ayrıldınız, bitti, bırakın öyle kalsın..

   Gerçi bu derin bi konu. Kendi ilişkilerime bakarak söylüyorum bazen sevemekte yetmiyor. Çünkü günümüz bayan ve erkekleri, aşklarına, ilişkilerine başka bi boyuttan bakıyor artık..para+seks=sevgili,düzenli seks=evlilik  gibi...Ve siz  ilişkinizin belli bi kalıp, şekil içinde olmasından hoşlanmıyorsanız "Bazılarının Tabiriyle Eski Kafalıysanız" Doğaçlama yaşamak istiyorsanız.. Mutsuz sonlara alışmanız gerek..Sadece sizin duygularınızla hareket ettiğiniz bi aşk, Aşk değildir..
   Aşk 2 kişiliktir..! Bazı insanların heycan, fantezi olsun diye 3. bi kişiyi ilişkilerine dahil etmesi...[Bu 3. şahıs arkadaş, aile, o, bu, şu, herhangi biri] Bence büyük bi saçmalık ve doyumsuzluktur.
    Eski Aşklar Yok Artık..
Önceden bi kızla bi erkeğin el ele tuttuşmasını bırak mektuplaşması bile büyük olaymış.. Düşünsenize o kızın, o adamın mektubu sevdiğine ulaştırabilmek için çektiği çileyi... Mahallenin ufak çocuğu bi şekerle bi balonla kafalanıcak,tembihlenicekte, mektup sevdiğine ulaşıcak.. oohhoooooouuww.. Ah bi de o mektup sevdiğine değilde bi başkasının eline geçti.. Aman allah !!
   Kısaca özetlersek kolay ulaşılamayan herşey daha değerli ve kıymetlidir. Özeldir.. Aşk imkansız görüneni sever.
Şimdi oturup size bende böyle bi aşk istiyorum demicem.. Yok arkadaş zor çok zor .. Hani karşınızda da böyle bi ilişki isteyen insanı bulsanız bile, ilişkinizi bu koşullarda özenle korumanız zor... 
Çünkü;
   - Zaman ve nesil farkı var.. 
   - İstek,arzu ve beklentiler değişti..
   - Teknoloji çok gelişti..

 - Zaman ve nesil farkı : Yıl 2011 ve artık modern bi yaşam biçimi, kişisel özgürlükler ,haklar vs. yani bugün Aşk-ı memnun gibi bi diziyi birebir yaşıyanlar var... Babasının yanında ben Justin bieber aşığım diyen onun için ağlayan ergenler var ve en kötüsü.. Arzulamayı,hoşlanmayı,el ele tutuşmayı vs. aşkla karıştıran bi toplum var. Ne demk istediğimi anladınız (:
- İstek,arzu ve beklentiler değişti.. :  para+alkol+seks gibi bi üçlü var...
- Teknoloji çok gelişti.. : Teknoloji aşktaki en büyük etken.. Çünkü sevgilinin yediği her naneyi bi kaç tıkla netten yada cep telefonuna gelen mesajlardan öğrenebiliyorsun...vs.
   Gün geçtikçe değişen tercihler,yaşam biçim vs... Aşkınızı bir şekilde etkileyecektir.. Çok fazla kolaylaşan hayat yüzünden olsa gerek "ki bence böyle" ilişkilerde doyumsuzluk fazlalaşıyor. Bu yüzden bi taraf ya daha fazla seviyor,sevilmiyor ... Ya da seviliyor ama sevemiyor...

        MODERN AŞKIN TEK ÇÖZÜMÜ
En önemli şey.. Kişilerin doyumsuzluklarının bitmiş olması.!
Kendisini bilmesi ve ne istediğini bilmesi.
Sonra GÜVEN,Saygı ve sevgi....vs.

Neyse konumuz çok başka boyutlara gitmeden ....
Diyorum ki:
   Arkadaşım .!
   Eski sevgiline dönüyorsun iyi hoş güzel de, gerçekten istediğin o mu ? Daha düne kadar adını anmıyordun.! Tamam belki yaran vardı seviyordun bitmesini kabullenemedin falan vs. şimdi de barıştın iyi hoş... peki ya sonra ? Devamını getirebilicek misin? Gerçekten bu aşkı sonuna kadar devam etirebilecek misin ? Neden ayrılmıştınız ? Ayrılık sebebiniz olan sorunları çözebilir misiniz? Onu olduğu gibi kabullenebilir misiniz? O sizi olduğu gibi kabullenebilir mi? Aradığın kişi o mu ? Sonunu görebiliyor musun ?
      En önemlisi bu.. bir ilişkiye başlarken bilirsiniz ya sonu vardır ya da yoktur... Bilmiyorum diye bi seçenek yoktur... Ya olur ya da olmaz..! Olmuyorsa zorlamayın bırakın yaşananlar güzel bi hatıra olarak kalsın.. Kişiye ve kendinize saygınız yoksa aşkınıza olsun.. İlla birbirnize beddua ederek ayrılmak zorunda da değilsiniz...
   Ve bazen doğru kişi bulmak için 14 Şubat gibi özel günlere yalnız girmek gerek en doğrusudur bunu unutmayın..
Gereksiz barışmalar duygularınızı,düşüncelerinizi yorar..

  Bu konu çok derin bu konuda böyle uzar gider o yüzden .... Şimdi aranızda sırf 14 şubata yalnız girmemek için eski sevgilisiyle barışan, barışmak isteyen, barışmaya çalışan varsa... Tekrar düşünsün diyorum...







DipNot: Hiç bir sevgililer gününde yalnız değildim çünkü sevgilim "BABAM" hep yanımdaydı.!




Pofidik günler.
Kalp kalp mucuk. (:
İmza pofi.

1 Şubat 2011 Salı

Saat Sabahın Altısı Ve bu Son Sigaram..

Müzik Kutusundaki şarkıların hikayelerini tek tek anlatıcam demiştim... İşte İlk Yazım...


  Son bi sigara yaktım uyumadan önce..
  Bu da son düşlerim gibi.. Umutlarım gibi...
  Yanıcak ve yavaş yavaş son bulacak !

"Yorgunum gücüm tükenmiş, sesim az ellerim çaresiz, sen hiç benim gibi düştün mü..? " Aslı bu şarkıyı benim için yazmış sanki.. Her kelimesin de kayboluyorum, her kelimesinde başka bi ben, başka bi anı..


Hayat için kurduğum uzun cümelerim vardı, her satırı mutluluk...
  

    Şimdi karanlık bi oda da önümde pişmanlıklarm, paramparça olan hayallerim ve son sigaram..Hep son diyorum içtiğim sigara için.. Bu Son Bırakıcam ! Bi Daha İçmicem.. ! Bir de onun yüzünden döktüğüm gözyaşlarıma diyorum bunu... Bu son bir daha asla asla aslaaaaa...  Ama her yeni gün de yineden tekrar tekrar tekrar yapıyorum bunları..
    Nerden başlamalı ki... Son kadehi kim için kaldırmalı ki...
    -Bilmiyorum..

  Gözlerimi kapatıyorum, derin bi nefes alıyorum... bu arada 2. sigaram bu .. Bu da son bee..soonnnn... 
  Nasıl başlamıştım bu merede, nasıl bulaşmıştım ben bu işe...


heeh hatırladım..."Son 1 Sigara Daha... Bu da son :)"

  Bi zamanlar bi çocuk sevmiştim Bay Y yani Minnoş. görseniz böyle deli dolu bi aşk yaşıyoruz hergün birlikteyiz,mutluyuz falan herkes bizi konuşuyor,imreniyor ooo... film gibi herşey yani... Ve her filmdeki olduğu gibi, bi kötü adam kızla çocuğu ayırır ya... Ayırdı biri de bizi..Neden mi?  O da sözde kıza(bana)aşık'tır...
  Tam 1 hfta geçmişti ayrılığımızdan duydum ki başkası var.. İnanamadım yok arkadaş olamaz daha 1 hfta oldu bu kadar çabuk beni unutup bi başkasını bulmuş olamaz ben burda ondan bi haber beklerken o beni 1 günde silip atmış olamaz ! Hani seviyordu ? hani bensiz olamazdı ?.. yahu bu çocuk beni 1 gün görmeyince deli oluyordu özlüyordu..! yoo yoo inanmam yalandır dedim.. APTALIM !
   APTALIM.. diyorum çünkü başka bi tende beni unutmak için, gerçekten birini bulmuş.. Bi de kızı bana karşı korudu... Vay bee... daha 1 hfta öncesi beni arkadaşlarına karşı koruyamıyan çocuk 1 haftadır tanıdığı insan için benden vazgeçmeyi bırak bana karşı koruyordu...Aslan kesildi, Erkek oldu bi anda... (:
   APTAL bende o hayal kırıklığıyla oturdum sabaha kadar ağladım 1 paket sigara içtim nefesim daraldı.. tıkadım..Ölüyorum zannetim, böyle hık hıııkk gidiyorum resmen, sonra sanki bi anda, birşey oldu, geçti, kendime geldim... O an sildim gözyaşlarımı... Kızım kendine gel, sen burada ağlıyorsun o fosur fosur uyuyor değer mi? bak ölüyordun neredeyse .. hiç yapmadığın şeyi yaptın ..ki Sen sigara dumanına tahammül edemezdin... Onun yüzünden, ona olan kızgınlığından, onun yaşattığı hayal kırıklığından...
*Dedim yaa Ben APTALIM.
  
VE o günde saat Sabahın Altısıydı .. Gökhan Türkmen ~ Rüya şarkısını dinliyordum(şuan da onu dinliyorum)
 
    Önceleri çok kızıyordum Bay L "böğürtlen" beni Minnoş ile ayırdığı için belki o olmasa böyle olmazdı [Bu arada Bay L ve Bay Y arkadaşlardı Bayan S ile de Bay L Tanıştırmış Bay Y'yi öyle diyorlar bilemiyorum tabi orada çok fazla entrika var ve ben hiç birinin asıl gerçeğini bilmiyorum önceleri çok merak ediyordum da şimdii... şimdi pek umurmda değil açıkcası.. ne de olsa geçmişte kaldılar.]  Sanırım asla nasıl olacağını bilemiyeceğim bi son bu...Daha farklı bi sonu olurdu belki evet ama aynı acı olurdu eminim... Çünkü başlarken de biliyordum SONU YOKTU ve ben bile bile ateşe attım kendimi...
    Aslında ben filmlerdeki kötü adamları, kötü kadınları daha çok severim hep... Çünkü asıl sevdiği onlar da saklıdır.. Sevdiği ondan nefret etse bile pes etmeden, sevgidiğinin yanında olmak için çabalar....  
    Ve yalan değil bende Film'mdeki kötü adamı sevdim. öyle aşk falan değildi yakın bi arkadaşınızı sever gibi düşünün.....Ben Film'mdeki kötü adamı ona yaptıklarıma rağmen beni sevdiğini zannettiği için, beni mutlu etmek için yaptıkları, yapmaya çalıştıkları için sevdim, değer verdim.... O benim karşıma yanlış zamanlar da çıkan adamlardan birisi sadece...
   Malesef.... Ben minnoşa aşıktım ve mutluluğumu benden çaldığı için böğürtleni hiç affetmedim.. Ve Böğürtlen'nin yaptığı en büyük hata... Bir Başkasının mutluluğunun yıkıntılarına, mutluluğunu inşa etmeye çalışmaktı...  Şuan biten şarkı... Nilüfer~ Çok Uzaklarda ...

 Sanırım Anlamışsınızdır... Rüya şarkısı Minnoş'u... Çok Uzaklarda Şarkısı Böğürtleni hatırlatır bana...

Onların Dostluğu pamuk ipliğiydi ben o ipi koparttım ve bağlamaya çalışırken orada düğüm olup kaldım...
       Bi Zamanlar Tabi... Şimdi ipte yok düğümde...



Saat Sabahın Altısı dedik dediktee...Saat 7 oldu bee.. !

Neyse bu Son Sigaram...
 

        Son dediğim Herşey gibi...


İYİ SABAHLAR...

Şimdi bi dilek tutsam ve yanımda olsa yine
 
Dipsiz Not: Ben yapmadım ama Siz Sonların Sonunu Getirin .!
İMZA: Pofidik (:




.Kalp kalp mucuk.